Yalnız İşte

Bir salkım söğütüm bugün
Bozkır sessizliğinde
Buğusunda yalnızlığın
Hüzne boy atan
Çisentili mahzunluğun
Boynu bükük ezgisiyleyim
Keskin esintisinde baharın
Aleni çıplaklığında yaşamın
Yalnızım işte…
Bir kör kranlık
Bir bilmece
Bir labirentte
Aydınlığın peşindeyim
Yumak için pınarında
Karartısını tozlu yolun…
Düşlerin derininde
İnim inim inliyor nağmesi
Aç çobanın
Nefes nefese iniltisi kavalın
Sevda peşinde
Nefes nefese sevdası yüreğin
Yalnızım işte…
Gidip gelmece düşler güzergâhı
Sefere çıkmış sevdam
Torbasında sıla hasreti
Gönlümde selami aç özlemin
Seyyahım işte
Ayrıntısız vedalra gebe zaman
Bir bilinmezden aniden fırlayan
Ağıtsız
Gözyaşsız
Eyvallahsız ayrılıklara hazırlanan
Koşturan gizemine meçhulün
Yalnızım işte…
Bir salkım söğütüm bugün
Böğrümde ıslak ezgisi
Can sulu pınarın
Bir ayna geçmişten geleceğe
Göz alan ışıltısı
Uçsuz bucaksız bir vadi
Çayırlarında seğirten yılki atları
Bir Ataman soyu ardında
Bir fidan Çerkez kızı
Bir efsane Uzunyayla
Haziranda donduran
Başaklar salınıyor işte
Gelincikler kızıl kızıl
Bir demet derman deriyorum
Bir demet kır çiçeği
Hayalimde yârim
Oluğunda dudaklarım pınarın
Yangınına çekiyorum can suyunu
Emiyorum buz lezzetini yaşamın
Berekete çıkıyor adım
İnatla buluşuyorum
Bir oluyorum isyanla
Bir yıkıntı tabular şimdi
Küflenmiş yalanı zulmün
Vîran olmuş saltanat
Baskın çıkıyor meramım
Bir salkım söğütüm bugün
Böğrümde hırçın rüzgâri anıların
Sevdaların en hası
En parlağı yıldızların
Yalnızım işte…
Bozkırın sessizliğinde
Dip köşesinde yalnızlığın
Külhanıyım Kavganın…

Enver Enli

Kommentar verfassen

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert